İnsan vücudu, birden fazla beden kılıfının bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Bedelerimizden ilki gözle görünen, et ve kemikten mevcut olan, fizik dünyada kullandığımız bedenimizdir(Fiziki Beden), Astral ayrılmayı yaptıktan sonra kullandığımız bedenimiz ise SIR BEDEN (Astral Beden)'imizdir.

Astral seyahat, sır bedenimiz ya da bilincimizin bir noktaya projekte edilmesiyle bedenimizi belli süreler ile terk etmektir. Bu süreç içerisinde zaman, mekan ve fiziksel bedenin sınırlamalarından bağımsız olarak hareket edilir.

Astral seyahat sırasında, sır bedenimizle ayrılmayı yaşadıktan sonra duyu organlarımız fiziki bedenimizdekiler değil astral bedenimzide var olanlardır. Yani fizik bedende olduğu gibi Astral bedende de kendine has duyu organları mevcuttur. Bu yüzden görme, işitme ve duyma yetilerimiz eskisi gibi, hatta çok daha iyi olarak çalışacaktır. Bunun nedeni fiziki bedendeki aksaklıkların Astral bedene taşınmaması ve astral boyutta cisimlerin değil frekans ve hislerin gözle görülebilir olmasıdır.

Kısaca Astral seyahat, fizik bedenimizden sır bedenimizin bilinçli olarak ayrılması, cisimlerden uzakta ve düşünce gücünün ve hızının hakim olduğu bir boyuta geçiş yapmaktır.

Kimilerine göre astral seyahati istekli olarak yapmak doğa kanunlarına aykırı, bazılarına göre bir ilim, bazılarına göre ise insan beyninin oynadığı küçük oyunlardan biridir. Tibet rahipleri ise bunu kendilerine verilmiş çok büyük bir nimet olarak nitelendirirler. Her din ve coğrafyada, isimleri farklı olsa da astral seyahat ve benzeri durumların anlatıldığı bir gerçektir.

Astral beden (Sır bedeni) vücudumuzla aynı ölçülerde, fakat fizik bedenimizden ayrıldığında çıplak gözle görülmeyen ikinci bedenimiz.. Hislerimizi, korkularımızı, sevinç ve üzüntü gibi olağan düşüncelerimizi oluşturduğumuz kısmımızdır. Düşünce hızıyla hareket eder, fizik bedenimizin tersine besin, hava yada suya ihtiyaç duymaz ve bu yüzden çok daha hızlı ve serbest hareket edebilir. fizik vücudumuza bir kordon ile bağlı olduğu idda edilse bile kordonun varlığı iddiadan öteye geçememiştir. Fizik bedenimizi rahatlatmak ve yorgunluğunu kaybetmek için her uykuya daldığımızda otomatik olarak bedenimizden ayrılır fakat uyku sırasında insan bilincini kaybettiği için bunu algılayamaz ama bu ayrılmanın eseri olarak rüya görür. Enerji beden gözle görülmez fakat bazı deneylerle varlığını anlayabiliriz.

Loş bir ortamda, elinizi diğer elinizin üzerine avuç içlerini birbirine bakacak ve değmeyecek şekilde getirin ve yoğunlaşın, çok kısa süre içerisinde iki elinizin arasında bir ısı (sıcak yada soğuk) hissedeceksiniz, bazen bu ısı hareket eder, elinizin değişik bölgelerinde gezer. Eğer bunu deneyi başka bir şahısla yaparsanız sonuçlar daha tatminkar olur, hatta eğer psişik özellikleriniz varsa aradaki ışığı görebilirsiniz. Yoğunlğu tam olarak yakalayabilen şahıslar birbirlerine dokunmadan bu sayede birbirlerinin ellerine baskı yapabilirler.

Astral seyahat sırasında ayrılmanın derecesine göre yapabileceklerimiz astral dünya kademeleri kısmında tam olarak anlatılmıştır. Astrals eyahatte ayrılmanın niteliğine göre gidilecek yerler farklıdır. Otomaitk ve doğal yetenek oalrak astrale çıkanlar harcinde bir çok kişi düşler Dünyası kısmında bulunan yerlere daha rahat gidebilir. Burası rüya gördüğümüz kısımdır ve astral ayrılmayla birlikte o bölge bilinçli gezile riçin kullanılaiblir. Çok deneyiminiz varsa gezegenler arası yolculuk yapabilir, yada sevdiğiniz insanların yanlarına gidebilirsiniz. Çok eskiden okuduğum bir kitapta ileri zamanlarda teknikleriniz ve deneyimleriniz geliştikçe dünyaya ait nesneleri yanınızda taşıyabileceğinizi idda ediyordu. Fakat bunun ispatı asla yapılamadı.

Eğer gördüklerimizi bir hayal ürünü olarak düşünsek bile, hayaller insanı rahatlatan olgulardır, ve hiç hayal görmemekten daha iyidir...

İçinde bulunduğumuz saat ve tarih dilimidir. Düşünce hızıyla hareket edildiğinden bir yerden bir yere gitmek saniyeler alır. Bu tip astral ayrılmalarda yaşanan olaylar ve görülen şahıslar gerçektende o anda yaşanmakta olan şeylerdir. Örneğin uzaktaki bir yakınınızı düşündüğünüzde bir anda kendinizi onun yanında bulabilirsiniz. Eğer yanına gittiğiniz insanın psişik güçleri ilerlemişse, geldiğinizi anlayabilir.

Astral ayrılma ile bulunduğumuz zaman diliminde gezebildiğimiz ve her şey düşünce hızına bağlı olduğundan, daha fazla yükseklere çıkıp gezegenler arası astral seyahat yapmak olasıdır. Fakat bunu yapabilmek için bedenimizi astral bedene bağlayan kordonu (çekim alanını) gevşetebilmek gereklidir. Bunu yapabilmek için ise astral deneyimlerimizin oldukça fazla olması gereklidir.

İlkel dinlerden günümüze kadar gelmiş tüm dinlerde de varlığı kabul edilen, insanın yalnızca rüyalarında gidip gezebileceği bir düşler dünyası vardır. Bazı inanışa göre cinler bu bölgede yaşamaktadır. Fakat deneyimlerini anlatan insanlara bakılırsa bu varlıklar ile astral boyutun uzaktan yakından alakası yoktur.

Astral boyut, insanın korkularıyla ya da düşüncelerinin bedenlenerek önüne gelebileceği tek yerdir. Herşey düşünce hızına dayalı olduğundan, korktuğunuz herhangi bir şey aklınıza geldiği anda onu karşınızda bulabilirsiniz. Ama korkacak bir şey yok çünkü aklımıza gelipte vücut bulan herşeyi o anda yok olduğunu düşünerek ondan kurtulabiliriz. Bu dünyanın bir değişik özelliği ise kendinizi olduğunuzdan çok daha farklı olarak görebilmenizdir. Farklı bir insan, hatta farklı bir yaratık... Elbette bunların tamamının bilinçaltının ortaya çıkardığı görüntüler olduğunu da unutmamak gerekir.

Günlük hayatta tasarladığınız ve hayata geçirmeye çalıştığınız her düşünceyi orada kontrol edebilirsiniz. Bir nevi düşüncelerinizin bedenlendiği bir yerdir.

Öncelikle bu bölgenini tamamen bir teori olduğunu net bir şekilde belirtmemz gerekiyor. Hakkıdna ok da bilgi sahibi olmadığımız vegerçekliği ciddi derecede tartışılaiblir bir bölgedir. Bu konuda yazılanların sadece bilgi amaçlı yazıldığını ve ispatlı gerçeklikten uzak olduğunun altını çizelim.

Zaman içinde yolculuk yapılabilen tek yerdir. Kim bilir belki de yaptığımızı zannettiğimiz fakat düşler dünyasından öteye geçemediğimiz bir yer de olabilir. Paralel evrenler bölgesinde gördüğümüz yerler bulunduğumuz dünya ile çok benzerlik gösterir hatta rüyalarımızda görüpte (evimizi gördüm ama daha farklıydı) dediğimiz bazı görüntüler, rüya sırasında paralel evrenler bölgesinde gördüğümüz yerlerdir. Bu bölgede kendimizinkine benzettiğimiz farklı insanların hayatlarını inceleme fırsatımız vardır. Kendi hipnoz deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki hipnoz ile yapılan astral ayrılmalarda gidilen yer, içinde bulunduğumuz dünya değil paralel evrenler bölgesi olma ihtimali yüksektir.

Paralel Evrenler Bölgesinin Bilimsel teorisi için Albert EINSTEIN'ın Paralele Evrenler Teorisi'ni okuyabilirsiniz.

Astral seyahat psişik olaylar arasında belki de tehlikesiz olan tek şeydir. Astral ayrılma sırasında geri dönememek, kaybolmak yada zarar görmek imkansızdır. Zaten her gece uyuduğunuzda astral bedeniniz / bilinciniz vücudumuzu otomatik olarak terk edip istem dışı gezmekte ve bunun sonucunda rüya görmekteyiz. Amaç her gece bilinçsiz olarak yaşadığımız bu çok doğal olayı, beynimizi uyutmadan bilinçli olarak yapabilmektir. Tehlikeli ya da korkutucu olarak gördüğünüz en ufak olay karşısında yapmanız gereken tek şey oradan uzaklaşmak olmalı. Emin olun bunu düşündüğünüz anda zaten farklı bir yerde olacaksınız. Unutmayın ki ani korkular hızla bedeninize geri dönmenizi sağlayacaktır. Bu ani dönüşler ise size baş ağrısı olarak geri gelecektir. Elinizden geldiğince korkuyu üzerinizden atarak deneyimlerinizi yaşamaya çalışın.

Unutmayın ki bedene geri dönmek çok kolay fakat terk etmek en zor iştir.


SORUNLAR : Uyku sorunu
Astral seyahat denemeleri sırasında ve Astral çıkış gerçekleştirildikten sonra her kişide olmasada bazı insanlarda iki değişik uyku sorunu yaşanmıştır, birincisi sık sık uyku bölünmesi (sık uyanmalar)uyku uyanıklık arasında olduğumuzu gösterdiği için sorun teşkil etmez, çünkü astral ayrılma zaten uyku uyanıklık arasında gerçekleşmektedir. Bu gibi zamanlarda uyanmak çok doğaldır. Diğer sorun ise bunun tam tersidir, bilinçaltı gerçekleştirilen Astral Seyahati daha güzel bulduğundan devamlı uyumak isteyecektir ve yeni başlayan kişilerde 24 saat uyuma isteği gibi sorunlar gözlemlenmektedir.


SAĞLIK SORUNLARI :
Eğer Kalp hastalığı, sinir hastalığı, astım, sara ya da hiper tansiyon gibi hastalıklarından şikayetçiyseniz, heyecan kaldıramıyorsanız kesinlikle bu tür bir deneyime girmeyiniz. Denemeler sırasında hızlı kalp ritmi, irkilerek uyanma, aşırı korku, uyku düzensizliği ya da panik gibi olaylarla çok karşılaşılmaktadır.

ASTRAL ALEMDE KARŞILAŞILABİLECEK VARLIKLAR :
Başlangıçta astral seyahati çıkabilmek için niyetin pozitif olması, gerekmektedir. Kötü niyetle yapılmaya çalışılan Astral Seyahat sonuçsuz kalacağı gibi, bu işte ustalaşmış insanlar, eğer yapacakları olayın iyiliğine gerçekten inanıyorlarsa, kötü niyetle bile Astral ayrılmayı yaşayabilirler.

Astral seyahat ile gidilebilen yerler bedensiz varlıkalr ile ortak bir alan olmamasına rağmen, korumasız çıkılan Astral Seyahatte bu tarz insanlar ve negatif ve düşük frekanstaki diğer bedensiz varlıklar ile karşılaşılması mümkündür.

Bu tarz varlıklardan korunabilmenin tekyolu, insan olarak onlardan üstün olduğunuzu bilmektir.

Astral Seyahat deneme ve uygulama safhaları sırasında bilinen gerçek bir tehlike yoktur fakat, deneme aşamasında bedenden rahat çıkmayı amaçlayarak kullanılan ALKOL ve UYUŞTURUCU maddeler bilinci zayıflattığı ve kontrol mekanizmasını olumsuz etkilediği için gerçekten sonuçları psikolojik olarak kötü olacak tehlikelere yol açmaktadır.

S : Astral Seyahat sırasında gördüklerimiz Rüya mı? gerçek mi?
C : Asatral Seyahatin 3 kademesi vardır bunlardan biri Rüyalar Alemidir, eğer bu tarafta geziyorsanız gördükleriniz çok mantıklı ve gerçekçi şeylerin haricinde olağan dışı olaylar yada cisimlerde görebilirsiniz ama bunlar rüya değil sizin bilinçaltınızdaki korkuların, isteklerin, beğeni, arzu istek, hatta seçimlerinizin bedenlenmiş halidir, kısacası gördükleriniz düşüncelerinizin görünür halde olmasıdır. Bu da zaten Astral Seyahatin en ayırdedici özelliğidir.

S : Astral Seyahat tehlikeli midir?
C : Her insan uyuduğunda astral bedeni vücudundan ayrılır, bilinçsizce rüyada gezmek işlek bir caddede gözleri bağlı olarak gezmek gibidir (yinede bir tehlikesi yoktur) Astral Seyahat sırasında bilincimizle gezdiğimiz için seçme hakkımız vardır ve aynı caddede gözleri açık ve kendini koruyarak gezmek kadar güvenlidir.

S : Ayrılmayı yaşıyorum ama fazla uzağa gidemiyorum neden?
C : Vücudumuzla astral bedenimizi birbirine bağlayan bir kordon olduğu ileri sürülür, bazılarına göre gümüş renkli bir kordon, bazılarına göre vücuda doğru bir çekim alanı, sonuçta astral beden vücudunu bulabilmesi için bir bağ mutlaka olmalıdır. İşte bu kordon yada çekim alanı bazı insanlarda gayet gevşek bazılarında ise gergindir, gergin olması hızla vücuda geri dönmeye yada fazla uzağa gidememeye yolaçar. Sık denemeler sonucunda zamanla kordon yada çekim alanı genişler ve istediğiniz uzaklıklara gidebilirsiniz.

S : Astral Seyahat sırasında kordon koparsa ne olur?
C : Kordonun kopması sadece ölüm anında olur, ama kordona dışarıdan müdahale etmek mümkün değildir, yani istesek te Astral Seyahat sırasında kordonu kopartamayız.

S : Astral Seyahat sırasında farklı insanlarla karşılaşıyorum bunlar kimler?

C : Seyahat sırasında gördüğünüz insanların kimler oldukları gittiğiniz kademeye göre değişir, eğer rüya kısmında iseniz muhtemelen o insanlar sizin bilinçaltınızın oluşturduğu görüntülerdir, Şimdiki zaman diliminde iseniz gördükleriniz gerçek insanlardır. Paralel Evrenler Dünyasında ise zaten bu dünyanın bir kopyası olduğundan gördükleriniz normalde yaşayan insanların kopyası olan insanlardır.

S : Astral Seyahat sırasında henhangi bir etkiyle vücudumuza dönememek diye birşey var mıdır?
C : Astral Seyahat sırasında görülsün yada görülmesin, vücuda bağlantıyı yapan kordonun kopması yada dışardan bir etki ile vücuttan tamamen ayrılıp geri dönememe, yada dönmemeyi gerektirecek hiç bir etken bulunmamaktadır. Aradaki bağ sadece ölüm sırasında kopar buna ise astral seyahat sırasında kimse müdahale edemez, sırf Astral Seyahat sırasında olduğu için vücuda geri dönmemek diye birşey yoktur. Son zamanlarda korku filmeline bu tarz durumalr konu edilse de, gerçeklikle uzaktan yakından alakası yoktur.

S : Astral Seyahat tekniklerini tam olarak denememe rağmen sonuca ulaşamıyorum, neden?
C : Tekniklerin hepsi her insanda aynı sonucu vermez, önemli olan her tekniği defalarca deneyip hangisinde daha farklı sonuçlar aldığınıza bakmaktır çünkü sonuca ulaşamasanızda her denediğinizde bir adım öteye geçtiğinizi hissedeceksiniz, hangi teknikte daha rahat ve daha hızlı sonuç alıyorsanız o teknikte yoğunlaşın, hatta bu denemeler sırasında bir çok insan kendine en uygun tekniği kendisi geliştirmiştir.

S : Vücudumda karıncalanma, uyuşma, terleme yada kalp atışlarımda hızlanma hissediyorum acaba doğru yolda mıyım?

C : Normal zamanlarda yatağınıza yattığınızda olmayan tüm bu bedensel tepkiler olmaya başladıysa evet doğru yoldasınız. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir durum var, eğer bir hastalık geçiriyor ve bedeninizin verdiği tepki bu hastalığınızı hızlandıracak gi.iyse vazgeçmek en doğru seçimdir. Örneğin kalp hastası bir insanın kalp atışları hızlanıyor yada nefesi tıkanıyorsa yapacak en iyi şey bundan vazgeçmektir.